RİSK FAKTÖRLERİ DEĞİŞTİRİLEBİLECEKLER AÇISINDAN ÖNEMLİDİR.

YAŞ, CİNSİYET VE GENETİK YAPINIZI DEĞİŞTİREMEZSİNİZ.

AMA DİĞERLERİNİ DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ.

 

Kalp Damar Hastalıkları için risk konusunda ilk aşamayı görelim.

 

Metabolik Sendromu

Hareketsiz, fazla kilolu, göbekli kişiler dersek, özetleriz.

1.Artmış bel çevresi: Erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm üstü

2.Yüksek trigliserid düzeyi:  150 mg/dl’ den yüksek olması (veya ilaç)

3.Düşük HDL düzeyi: kadınlarda 50, erkeklerde 40 mg/dl

4.Yüksek tansiyon: 135 / 90 mmHg’dan yüksek olması (veya ilaç)

5.Bozulmuş açlık kan şekeri: Açlık kan şekerinin 100-125 mg/dl arasında

 

  • 5 durumdan en az 3 tanesinin bir arada bulunması metabolik sendrom olarak adlandırılır.
  • Metabolik sendromu kalp hastalığı riskini, 2 kat ve daha şeker hastalığı gelişme riski, olmayanlara göre 5 kat arttırır.
  • Toplumda %10-20 oranında görülür.

 

Kalp Damar Hastalıkları Risk faktörleri nelerdir?

1.AİLE ÖYKÜSÜ: Bu arada aile birinci dereceden akrabalardır. Anne, baba ve kardeşler..

2.ŞEKER HASTALIĞI: En önemlisidir. Hasta İnsülin kullanıyorsa başka organlarında etkilenme olasılığı vardır. İşleri kötüleştiren budur.

65 yaş ve üzerinde şeker hastalığı olanların %68’i Kalp Hastalığından %18’i felç yüzünden hayatlarını kaybederler.

3.SİGARA: Hayati tehlike ve yaşam süresini iki kat oranında etkiler. Sigarayı bırakanlarda oranlar hemen düşer. Pasif içicilerde risk devam eder .

4.YÜKSEK TANSİYON

Tansiyon büyük tansiyon iki puan ve küçük tansiyon 1 puan yükseldiğinde kalp krizi ve felç riski iki katına çıkar.  

5.KOLESTEROL YÜKSEKLİĞİ:

Kolesterol yüksekliği için kullanılan sınırlar Total Kolesterol için 200, LDL kötü kolesterol için 120’den 100’e doğru gidiyor. HDL ise en az 40’ın üzerinde olması gerekir.

Bunları sağladığımızda rahat mıyız?

Hayır Değiliz?

Çünkü bilinen ama söylenmeyen ya da unutulan bir konu vardır.

Kolesterol bu değerlerinde altına inerse o zaman damar tıkanıklığı sorununu çözebiliriz.

6. ŞİŞMANLIK /OBEZİTE: Bu konuda ana faktörlerden birisidir. Korunma açısından çok önemlidir. Buna bir de uyku apnesini eklerseniz işler daha da karışır ben hastalarıma ‘’Uyku Apnesi: Horlamayı ‘’ mutlaka sorarım.

 

7.CİNSİYET: için risk faktörü de ERKEK olmaktır. Günümüzde kadınlarda özellikle sigara, obezite ve şeker ile kadınları erkeklere yetiştirmeye başladı. Hatta Amerika’da Kırmızı Kalp günleri düzenlenir. Kadınlardaki Kalp Hastalığına dikkat çekmek için.

 

  8.YAŞ: Eskiden 45 olan sınır şimdilerde 40’a inmiş durumdadır.

 

  1. HAREKETSİZLİK: Hareketsizlik hem kardiyak performans hem de metabolizma özellikler yağ (kolesterol) metabolizması açısından önemlidir. Yürüyüş bu açıdan en basit egzersiz olarak işinize yarar.

ESAS MESELE DÜZENLİ VE İSTİRAHAT KALP HIZININ ÜZERİNE ÇIKARACAK ŞEKİLDE YAPILMASIDIR.

NSÜLİN DİRENCİ – PREDİABET- GİZLİ ŞEKER-METABOLİK SENDROM

Ülkemizde şeker hastalığı ve kalp damar hastalıkları çok önemli bir sorundur.

Toplumumuzda erişkinlerin yaklaşık % 25’i risk altındadır. Bu çok yüksek bir rakamdır.

Erkeklerin % 25’i kadınların % 31’i kilo fazlası, şişmanlık yani obezite sorunundan çekmekte

30 yaş üzerinde yaklaşık 10 milyon kişiden bahsetmekteyiz.

Obezite ileride Tip II Şeker Hastalığına dönüşebilir. Fiziksel hareketsizlik ve stres gibi modern şehir hayatının nimetleri’ eklenince şeker ve  kalp damar hastalıklarına giden bir sürecin içerisinde kendimizi buluruz.

Obezite sorunun yanına kısa sürede insülin direnci, kan şekeri yüksekliği ve metabolik sendrom gibi tanımlamalar kafamızı da karıştırabilir. 

İşte bu yazının amacı sizlere bu yolun duraklarını teker, teker açıklamaktır. 

– Gelin ilk duraktan başlayalım

Vücudumuz gereğinden fazla şeker aldığında ve/veya şekeri harcayamadığında onu düşürmek için salınan insülin yeterli etkiyi gösteremez.

insülin İnsülin direnci testi (HOMA-IR) , insülin direnci olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılan bir testtir. Bu test, matematiksel bir formüldür. 8-10 saatlik açlık sonrası alınan kan şekeri ile açlık insülin düzeyi birbiri ile çarpılarak, 405’e bölünür ve HOMA-IR denilen insülin direnci düzeyi ortaya çıkar

Bu konuda bilmemiz gereken ilk değer İnsülin düzeyidir. 

İnsülin (açlık) değeri laboratuvarlarımıza göre 2-25 uU/mL ise normal kabul edilir.

İnsülin direnci ise insülin düzeyi ve açlık kan şekeri üzerinde bir formül ile hesaplanır. 

AKŞXİNSÜLİN DÜZEYİ/405 formülü ile yukarıda açıkladığımız gibi hesaplanır. HOMA-IR olarak adlandırılır. 0,5-1,4 normal düzeyleridir. Optimal düzey ise 1.0 olarak kabul edilir. 

– Bir sonraki durak ise pre-diabettir.

Pre-diyabet, ortalama kan şekeri seviyelerini yansıtan kan şekeri veya HbA1C düzeylerinin normalden yüksek ancak, diyabet tanısı için yeterince yüksek olmadığı bir durumdur. Prediabet hastaları, kalp krizi veya felce neden olabilen Tip 2 Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalık (KVH) gelişme riski altındadır. Bunu şeker öncüsü yani prediabet olarak da değerlendirebiliriz. GİZLİ ŞEKER olarak da bilinir.

Pre-diyabet, Bozulmuş Glikoz Toleransı veya Bozulmuş Açlık Glikozu Aynı Anlamda mıdır? Evet.  Doktorlar pre-diyabeti belirlemek için açlık kan şekeri veya oral glikoz tolerans testi (OGTT) kullanabilirler.

  • Üçüncü durak Metabolik Sendromdur.

Teşhis için; 

– Diabetes mellitus veya

– Bozulmuş glukoz toleransı veya

  • İnsülin direnci tüm bunları kabaca açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması şeklinde özetlenebilir.

Bunlardan biri ve aşağıdakilerden en az ikisinin olması ile Metabolik Sendrom teşhisi koyulur.

  1. Bel çevresi kadınlarda 80cm, erkeklerde 94 (101)cm üzerinde olan bireylerde; ABDOMİNAL OBEZİTE şeklinde tanımlanan durum,
  2. Trigliserid düzeyi 150mg/dl’nin üzeri veya HDL-kolesterol(iyi kolesterol) kadınlarda 50mg/dl erkeklerde 40mg/dl’den düşüklüğü ile yerden bir kan yağlarında bozulma tablosu,
  3. Tansiyon yani kan basıncı 130-85mmhg üzeri veya hipertansiyon tanısı ile antihipertansif ilaç kullanımı TANSİYON YÜKSEKLİĞİ,
  4. Açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması ( buna Diabetes mellitus veya bozulmuş glukoz toleransı) * Metabolik sendrom teşhisi için bunlardan üç ya da fazlasının olması yeterlidir. 

Metabolik sendromlu kişilerde metabolik sendromu olmayanlara göre gelecekte tip 2 diyabet gelişme riski 5 kat, damar tıkanıklığı  aterosklerotik Kalp Damar  Hastalığı gelişime riski ise 2 kat daha fazladır. 

Metabolik sendrom mevcuttur ve KAH geliştiren bireylerin % 53’ü aynı zamanda metabolik sendrom hastasıdır. Ülkemizde metabolik sendrom görülme sıklığı, erkeklerde % 28, kadınlarda ise % 40 gibi oldukça yüksek değerlerdedir.

Metabolik sendrom, insülin direnciyle başlayan abdominal obezite, glukoz intoleransı veya diabetes mellitus,(şeker hastalığı)  dislipidemi (kan yağlarında bozulma)  hipertansiyon ve koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların birbirine eklendiği ölümcül sonuçlara yolaçan bir endokrin hastalık olarak kabul edilir.

 

Metabolik sendrom ayrıca insülin direnci sendromu, sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü ve uygarlık sendromu gibi farklı terimlerle de tanımlanmaktadır.

İnsülin direncini kırmak ve Metabolik Sendrom’dan kurtulmak için yapılması gerkenleri bir başka yazıda değerlendireceğiz.

Sağlıcakla kalın..

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz