DESTEK PROGRAMLARI,
KALP TAKİP PROGRAMLARI
NELER DEĞİŞİYOR
Stentler ve bypasslar tıkalı olan damarları açarak veya başka bir yoldan kan sağlayarak sadece yerel en fazla bölgesel bir tedavi yapar. Tüm damar sistemi hastalıktan muaf değildir. Hastalanmamış bölgelerde darlıklar olabilir. Ya da müdahale edilen bölgede tekrarlayan bir darlık da olabilir.
Dünyanın dört bir tarafından hastaların aktığı ve tonla para kazanan Cleveland Klinik yakın tarihte çok güzel bir binada ‘’Aile Hekimliği Merkezi ‘’açtı. Bu merkezde başta Kalp Damar hastaları olmak üzere kişilere beslenme, spor ve hatta meditasyon gibi destek tedavileri veriliyor ve takip programları uygulanıyor. Sizi alıyorlar seminerlere sokuyorlar (genelde iki gün) doktorlar dosyanızı inceliyor, spor hocaları beslenme uzmanları bir araya geliyor size kişiye özel bir program çıkarıyorlar. Kritik kelimeler ‘’kişiye özel’’ tahmin ettiniz, sanırım. Korunma giderek daha önem kazanıyor. Bizim Kardiyoloji Derneğinin yayınladığı korunma kılavuzunun tarihi 1995 yılına aittir. Bayağı gerideyiz.
Peki, bu yeterli mi? Bence bu da yetersiz. Neden yetersiz olduğunu açıklayacağım. Gündemde olan bu yaklaşım 20.YY içinde ve sonlarına doğru yayınlanan bazı çalışmalar ve araştırmalardan köken alır.
Nitekim bu gelişmeler ile beslenme, bitkisel tedavi ve takviye gıdalar önem kazanmaya başladı. Büyük firmalar bu tür destekleri üreten küçük firmaları satın alıyorlar. Bizde de ilaç firmalarının vitamin reklamlarını hatta takviyelerini süpermarketlerde görmemizin sebebi budur. Tabi bunların hepsi daha fazla satış yapmak içindir.
Bu alanda ileride göreceksiniz her ne kadar Covid-19 yüzünden darbe yediyse de Çin geleneksel tıp yöntemlerini ilaca ve paraya çevirmek için büyük yatırımlar yapıyorlar. Pandemi olmasaydı bu konuda çalışacak bir büyük araştırma merkezi açacaklardı.
Sonuç: Damar sertliği tıkanıklığa yol açıyor. Modern tedaviler ile hastaların hayatlarını kurtarabiliyoruz. Fakat hastalığı durduramıyoruz. Demek burada bir eksiklik var.
Peki, sadece doğal yöntemler yeterli olabilir mi? Evet olabilir ama hastalığınızın ağırlığına göre bu değişir. Birazdan hasta örneklerine değineceğim.
Ama önce önümüzdeki yıllarda başka neler olabilir?
1.BİTKİSEL BESLENME: Bu konuda daha çok doktor çalışacak.
- ŞİFALI OTLAR: BİTKİSEL KARIŞIMLAR
- TAKVİYELER: Vitaminler, özel maddeler
AĞIZDAN /DAMARDAN İLAÇ TEDAVİLERİ.
- MANYETİK TEDAVİLER
- STRES TEDAVİLERİ
İlk üç konu hızla gelişecek. Özellikler ilaç firmaları yeni ilaçlar üzerinde şimdiden çalışmaya başladılar.
Ben bu konuda herkesten farklı bir şekilde çalışıyorum.Hemen her gün yeni bir şey var mı? diye bakınıyorum. Gelen yayınları inceliyorum. BUnlardan kişiye özel uygulamalar geliştiriyorum. TEKRAR EDELİM BU TEK BAŞINA BİR TEDAVİ DEĞİLDİR. KORUNMA AMAÇLIDIR.
Bir de şehir efsaneleri var. Onlardan da bahsetmeliyiz. Sarımsak ve Limon bu konudan bahsedeceğim. Yine kanalımdaki video hatırlatmasını yapayım. Hemen hemen her hafta literatürü sadece sarımsak için tararım ve yeni bir şey var mı? Bakarım. Sarımsak benim favorim. Türkiye’de ve dünyada yapılan araştırmalardan biri videomda var.
Bana da gelen mesajlarda ‘’ bir adamla karşılaştım iki ay sarımsak limon maydanoz kürü kullanmış, damarları açılmış doktorlar bile şaşırmış’’, ‘’eniştem her akşam iki bardak sarımsak limon suyu içti damarları hemen açıldı’’ veya ‘’ alıç sirkesi ile iki aylık kür adamın damarlarını açmış’’ gibi haberler alıyorum. Seviniyorum hemen mesaja dönüş yapıyorum. ‘’Çok güzel hemen o kişiye bulup bana yönlendirin tetkiklerini görelim gelsin ben ücretsiz muayene edeyim veya telefon etsin’’ diye yönlendiriyorum. Bir elin parmaklarını geçmeyecek dönüş oldu. Kendilerinden önce nasıl bir kür uyguladıkları bilgisini alıyorum. Anjiyo ve diğer tetkikleri istiyorum sonra da ‘’ yeniden anjiyo oldunuz mu? Damarların açılma oranı nedir diye soruyorum. Doktor EKG çekti veya eko yaptı ‘’normal dedi’’ diye cevap veriyorlar. Hatta çok iyi hatırlıyorum. İki damarında %80 darlık olan bir hastaya sadece EKG yeterli değil anjiyo vermediler mi? diye sorduğumda cevap önerdiler ama olmadım. Bir başka hastaya ise anjiyo olması gerektiğini klasik anjiyo olmasa bile en azından Bilgisayarlı Tomografik Anjiyo olmasını ve sonuçlarını göndermesini istedim. ‘’Peki ‘’ dedi ama gelen bir sonuç olmadı. Buradan da sizlere sesleniyorum. Eğer böyle birini tanıyorsanız lütfen benimle bağlantı kurunuz. Ciddi bir şekilde merak ediyorum ve öğrenmek istiyorum.
Peki, neden durum böyle?
Çünkü bu kürü uygulayanların belki de sadece %1-2’si uzun süre uygular. İki bilemediniz 3 ay uygular, sonra bırakır bir süre geçince yeniden başlar tekrar bırakırlar. Benim hastalarımdan sadece iki kişi benim 6 ay kullandılar, sonrası yok. Damar tıkanıklığı olmayan ama bunu uygulayanları da beklerim. Sarımsak konusuna ayrıntılı değineceğiz.
Eğer anjio ile saptanmış bir damar tıkanıklığınız var ve bir tedavi uyguluyorsanız o zaman açılmayı veya gelişimi anjiyo ile görmek gerekir. Sadece kontrol için klasik anjiyo uygun olmaz. O zaman Bilgisayarlı Anjiyografi yapılmalıdır. Kaynaklarda video bağlantıları var. Ama bunu özellikle buraya koyuyorum.
Youtube Prof.Dr.Serdar Akgün kanalında tüm bu bilgilerin güncellenmiş olanlarını bulabilirsiniz.
Bakınız ‘’Damar tıkanıklığı nasıl anlaşılır’’ YouTube.
https://www.youtube.com/watch?v=YZBatq_h_dg&t=6s
Bu tür kürler ve bitkisel beslenme aynen bir ilaç gibi disiplinli uzun süre uygulanmadıktan sonra bir yararı olmaz. Neden olmaz göreceğiz. Ülkemizde bile ilaç kullanımı uyumu %50-60 hatta bazı arkadaşlarıma göre daha da düşüktür. Kişiler hayat kalmalarını sağlayacak ilaçları bile kullanmazlar. İnanmak zor ama durum böyledir.
NELER DEĞİŞİYOR
Stent ve ameliyat konusunda dünyada meşhur olan merkezler yavaş, yavaş koruyucu hekimlik üzerinden strateji değiştirmeye başladılar.
Cleveland Clinic, Stanford Üniversitesi ve Mayo Klinik hastaları doktorlar, beslenme uzmanları, spor hocaları ve psikologlar ile beraber görüyorlar.
Tedaviler ‘’kişiselleştiriliyor’’, kontrol ve takip daha önem kazanıyor.
Hastalar daha yakında takip ediliyor.
Hastalar bu süreçlere aktif olarak katılıyor ve eğitim alıyorlar.
Geleneksel Çin Tıp uygulamaları için Avrupa ve Amerika’da çok sayıda merkez açılıyor.
Uzun vadeli tedavi programları yükselişte görünüyor.
Bu demek değildir ki ‘’Modern Tıbbı’’ tamamen unutalım. Hem modern tıbbın olanaklarında faydalanalım hem de özellikle kendimizi koruma ve hastalıklarımızın ilerlemesindeki mücadeleye katılalım. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.
Gelecekte Bitkisel Beslenmeye ek olarak yeni tedaviler araştırılıyor. Bunların tam olarak etkileri ve nasıl işe yaradığı konusu hala netleşmemiş durumdadır. Uygulanan tedavilere alternatif oluşturmadan hastaların sağlığına katkıda bulunabilirler. Yani iki taraftan da faydalanalım.
HEDEF: KİŞİYE ÖZEL TEDAVİLER
- BİTKİSEL BESLENMENİN KİŞİYE ÖZELLEŞTİRİLMESİ
- BAHARAT VE BİTKİSEL KARIŞIMLAR
- AĞIZDAN/DAMARDAN ESANSİYEL MADDELER
- STRES TEDAVİLERİ
- MANYETİK TEDAVİLER
Takviye ve tedavi edici nitelikte ilaçlar hem ağızdan hem de damardan uygulanmaya başlanacak.
Yakın bir gelecekte daha çok doktor ve hasta bu alanlara ilgi gösterecekler.
Prof.Dr.Serdar Akgün
VİTAL FULYA PLAZA
HAKKI YETEN CADDESİ NO:23 KAT: 8
TEŞVİKİYE MAHALLESİ, ŞİŞLİ, İSTANBUL
Tel. 212 234 84 64-65-66
ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL
Prof.Dr.Serdar Akgün