KLASİK VARİS AMELİYATI
Günümüzde varis olarak bilinen ve ileride ciddi sorunlara neden olabilen Kr.Venöz Yetmezlik tedavisinde kullanılan yöntemlerin hepsini ve dayandıkları temeli sizlere aktarmak istiyorum. Önce klasik varis cerrahisinden bahsetmezsek olmaz.
NEDEN AMELİYATSIZ TEDAVİ DENİYOR?
Klasik varis cerrahisinde ayak bileğinden başlayarak kasığa kadar uzanan büyük Safen Ven bir tel yardımı ile toptan çıkarılmaktadır. Günümüzde ise hemen hemen hiç kullanılmamaktadır.
İşlem sırasında büyük safen veni (varis damarı) ana klasik damarına döküldüğü yerden de bağlanmaktadır. Tarihde bu damarın yetmezliği (kaçak-reflü) uzun yıllardan beri bilinmekteydi. Bu damarda oluşan kaçağın varise neden olduğu bilgisi ile 1894 yılında ilk defa bu damar Trendelenburg adlı ünlü bir cerrah tarafindan bağlanmıştır. 1955 yılından itibaren yukarıda tariflenen şekilde yaygın şekilde yapılmaya başlanmıştır.
Kullanılan alet ‘’stripper’’ adı verilir. Kelime anlamı soymak ya da sıyırmak olarak kullanılır. Başka anlamlar konumuzun dışında. Fiziksel güç kullanılarak damarın bağlantı dalları kopartılarak çıkarılır. Stripping işlemi biraz korkutucu bir işlemdir. Sonuçta damar boyunca oluşan ve duran kanamalar ile morarma ile sık karşılaşılır. ameliyat genel ya da spinal anestezi ile yapılır. iyileşme süresi 3-4 haftadır. morarmalar bu sürede kaybolur. Ağri ameliyat sonrası olabilir ama ilaçlar ile kontrol altina alınır. Ameliyattan sonra yürünebilir fakat biraz ağrı ve zorluk mutlaka olur.
KLASİK AMELİYATTAN NEDEN VAZGEÇİLDİ?
Yıllar içinde bu tip bir ameliyatın bazı sakıncaları ortaya çıkmaya başladı.
- Ana kasık toplardamarında yetmezlik gelişmeye başladı.
- Varis damarının bağlantılarını toptan çıkarılması derin toplardamar sisteminin yükünü arttırdı.
- Sonuçta ana kasık toplardamarında yetmezlik gelişmeye başladı.
Bu sonuçlara göre toplardamarın tamamının değil sadece kasık ve diz arasındaki bölgenin çıkarılması düşünüldü.
Böylece yukarıdan gelen kanın aşağıda halen bozulmamış damarlara ek yük getirilmesinden kaçınılması düşüncesi ağırlık kazandı. Bu şekilde diz altındaki bağlantı damarları da korunmuş olacaktı.
YENİ TEKNİKLER LAZER RADYOFREKANS
İşte bu düşünceler ile damarı toptan çıkarmadan sadece ultrason altında içine girerek lazer veya radyofrekans ile kapatılması tekniği geliştirildi.
Damar içi işlem (endovenöz) kapatma (yakma) ablasyon terimleri yerleşti. Endovenöz lazer Ablasyon (EVLA) veya endovenöz radyofrekans ablasyon (EVRA) adı ile anılan ameliyatlar yapılmaya başlandı. Son yıllarda kimyasal yapıştırıcı da uygulanmaya başlandı.
Bu işlemler ideal olarak ameliyathanede yapılmaktadır. Yeterli donanım ve anestezi teknisyeni ile ofis şartlarında da yapılabilir. Bu konu tartışmalıdır. Ben ameliyathanede daha güvenli olduğunu düşünmekteyim.
Eskisi gibi cerrahi halk arasında tanımlandığı gibi ‘’kesme, biçme’’ gibi işlemler yapılmadığından ‘’ameliyatsız tedavi’’ olarak anılmaktadır.
Diz Altında eğer genişlemiş varis damarları varsa onlar içinde küçük kesirler ile damarın çıkarılması tekniği ‘’mikroflebektomi’’ ek işlem olarak uygulanabilir.
Endovenöz lazer ve radyofrekans teknikleri için yazılarıma bakabilirsiniz.