KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR?

Tüm sorularınızın cevaplarını bu yazıda bulabilirsiniz detay olabilir hepsi var. Meraklısına…

1.KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR?

Karaciğer hücresi içinde yağ birikmesi olarak adlandırılır. Yağlar hücrenin içerisinde küçük keseler içinde yağlar bulunur. Yağ birikimin devam etmesi ile birlikte organ yağlanması görülür. Karaciğerin tamamı için %5’den fazlası  tanımı yapılmıştır. Alkolden bağımsız olarak ayrılması için alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı (ADYKH: Non-Alcoholic Fatty Liver Disease: NAFLD) denir. hayat bu teşhis için erkeklerin 20 gram kadınların ise 10 gram günlük alkol dozunun altında kalmaları gerektiği gibi bir kriterde kullanılmaktadır. Alkol almamak karaciğeri korur mu? Tabi ki korur burada önemli olan fazla ve yüksek alkol oranı olan içkileri tüketmemektir.

Kilo fazlası olanlarda daha sık görülmektedir. Obezite ve metabolik sendrom karaciğer yağlanması için önemli etkenlerdendir. Birazdan detaylarını göreceğiz. Normal kioda olanlarda da KY görülebilir. sıklığı daha düşüktür.

2.KARACİĞER YAĞLANMASI NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?

Toplumda kabaca %30 oranında görülür.. Yetişkin hastalığı değildir gençler ve çocuklarda da görülmektedir. Bazı ülkelerde daha yüksek oranlarda görülmektedir. Ülkemizde toplumda %25 oranın görüldüğü tahmin edilmektedir.

3.KARACİĞER YAĞLANMASI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Karaciğer yağlanmasının belirtisi yoktur. bazı genel belirtiler olur. Bunlar; halsizlik, iyi hissetmeme, karnın sağ üst kısmında dolgunluk ve aynı bölgede hafif bir ağrıya yol açabilir. 

Kişiler normal hayat sürdürürken ya bir batın ultrasonografi veya kan tetkiklerindeki karaciğer enzimlerinin  (sıklıkla AST ve ALT) yükselmesi ile dikkat çeker. 

Normal bireylerin dışında özellikle kilo fazlası, şeker hastası ve Kalp Damar Tıkanıklığı olanlar daha sık tetkik yaptırdıklarında daha sık görülmektedir. Teşhis için ise birazdan bahsedeceğiz. Biyopsi gerekebilir.

4.KARACİĞER YAĞLANMASI NEDEN ÖNEMLİ?

  • Fazla görülür: Dünya üzerinde %30 oranında görülmektedir. tek başına iyi huylu olmasına karşın yıllar süren yağ birikimi ciddi sorunlara neden olabilir. Ülkemizde 10 yıl içinde 500 bin kişiye yakın bir grupta karaciğer sirozu gelişebileceği düşünülmektedir.
  • Yağlı karaciğer ilk dönemde oluştuktan sonra yağlı hepatit, siroz ve  kansere giden bir yolun başlangıcı olabilir. Hemen korkmayınız. Karaciğer yağlanması olanların %3’ünde siroz gelişmektedir.
  • Karaciğer Yağlanmasında Yağlı Hepatite geçenlerde ise bu oran %36 kadardır.
  • Metabolik Sendromun bir parçası olduğundan. Kalp Damar Hastalıkları ve Şeker Hastalığı içinde ara bir basamak olabilir.

 

Karaciğer yağlanması olanları % 10-20’sinde  siroz gelişebilir Sonrasında kanser gelişme riski de  bulunmaktadır. Her KY siroz ve her siroz kanser olacak diye bir kural yoktur.

Karaciğer yağlanmasında unutulmaması gereken konu bu sürecin yıllar boyunca devam etmesidir. Bu süreç içinde hastalar Kalp Damar Hastalıkları ve Şeker Hastalığına bağlı nedenlerden hayatını kaybetmektedir.

5.KARACİĞER YAĞLANMASI TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Karaciğer denilince akla karaciğer fonksiyon testleri gelir. AST ve ALT özellikle ilaçlara bağlı geçici yükseklikler gösterebilir. Normal Ast/ALT oranı birin altında olmalıdır. 

Karaciğer yağlanmasında AST/ALT oranı 2’nin üzerindedir. AST ve ALT tek başına normalin üç katına kadar yükselebilir. ALT yüksekliği yağlı karaciğerde daha dikkat çeker.

Bunun yanında GGT ve Alkalen Fosfataz enzimlerinde de spesifik olmayan yükseklikler olur. Karaciğer enzim yüksekliği karaciğer yağlanmasının gidişatı için iyi bir referans noktası olabilir.

Karaciğer için ayrıca GGT, Bilirubin, Albumin, globulin ve PT (pıhtılaşma testi: karaciğer fonksiyonları için iyi bir göstergedir) tetkikleri yapılabilir.

Kan tetkiklerinden İnsülin Direnci, Açlık Kan Şekeri, Kolesterol ve TG gibi diğer tetkikler yapılabilir.

Karaciğer biyopsisi yağlanmanın teşhisi için en garantili yöntemdir.  Uzun süreli KY sonucunda karaciğerde fibrozis gelişir. Fibrozisin derecesi teşhis için önemlidir.  

Karaciğer yağlanınca ve fibrozis gelişince elastikiyetin kaybeder. Bunu ölçmek için de ultrason ve MR ile elastografi denilen bir tetki yapılır. Karaciğer biyopsisine göre daha uygun bir çözümdür. Bu tetkiki ancak özelleşmiş merkezler yapabilir. Biyopsi bir sonraki aşamaya bırakılır. 

Yeni bir yöntem olarak FIBROSCAN(VCTE)/CAP cihazı ile karaciğer yağlanması saptanabilmektedir. Bu cihaz her hastanede bulunmamaktadır.

Bunun yanında bilgisayarlı tomografi de karaciğer büyüklüğü ve yapısı hakkında bilgi verebilir.

  1. KARACİĞER YAĞLANMASI NEDEN OLUR?

KY için başlangıç aşaması İnsülin Direnci olarak kabul edilir. İnsülin direnci ile yağ dokusundan çözülen serbest yağ asitleri karaciğerde Tg olarak depolanır. Yağ kesecikleri içinde birikir. Bunu hemen başlayan bir iltihabi süreç izler. Bir dizi moleküler düzeydeki olay ile sonu fibrozis ile bitecek bir zincir başlatılır. Fibrozis demek siroz demektir.  Karaciğer fonkSiyonları bozulur. Siroz zemininde kanser gelişme riski yüksektir. 

 KARACİĞER YAĞLANMASI VE METABOLİK SENDROM

KY’nın metabolik sendrom (MS); tansiyon, insülin direnci şeker, hareketsizlik, obezite (göbek çevresi)  ve kandaki lipid yüksekliği  ile oluşan ve Kalp Damar Hastalığı gelişimi için bir risk faktörüdür.

MS hareketsiz hayat tarzı ile ilgilidir. Yakın zamanlarda Metabolik Karaciğer Yağlanması diye farklı bir tanımlama da bunun için yapılmıştır.

Kilo fazlası olan erkeklerin %50’sinden fazlasında KY görülmektedir. Kilo fazlası olmayanlarda ise bu oran %7 düzeyindedir.

KY ve kalp Damar hastalıkları penceresini açtığında bu tip hastalarda Kalp Damar Hastalıkları ve ölüm riski daha fazla görülmektedir.

KY genetik yapısına bakıldığında  bazı mutasyonlar daha sık gözlenmektedir.Bu tip gen modifikasyonları olanlarda kanser riski artmıştır.

Patatin-like Phospholipase Domain- 3 (PNPLA3)  ve Transmembrane 6 Superfamily Member 2 (TM6SF2) genleri sorumlu tutulmaktadır.

Basit; karaciğer yağlanırsa demek ki yağ oranı artmıştır diye düşünebilirsiniz. Temel teoride buna dayanmaktadır.

Karaciğerde biriken yağlar yağ asitleridir. Bunların da iki kaynağı vardır. Kandaki trigliseridler, glukozun ve fruktoz olarak özetlenebilir.

Yağlar mitokondri oksidasyon ile ortadan kaldırılır.  Yağlar mitokondride beta oksidasyon ile ortadan kaldırılır. Mitokondri enerji santralimizin bir önemli görevi daha ortaya çıktı. ikinci yol ise bu yağ asitlerinden LDL bir tür kolesterol yapılmasıdır.

Eğer kapasitenin üzerinde yağ varsa. O zaman toksik yağ ürünleri dokuda birikmeye başlar. Buna yağ zehirlenmesi ( lipotoksisite) adı verilir. Bunun sonucu hücre düzeyinde oksidatif stres demektir.

KARACİĞER YAĞLANMASI VE ŞEKER HASTALIĞI

Yukarıda anlattığımız nedenleri içinde en çok dikkati çeken olay: insülin rezistansı dır. Dönüp, dolaşıp gene şekere geliyoruz.

Şeker hastalarının en az yarısında karaciğer yağlanması vardır.bu grubun en azından %10’u siroz öncesi fibrozis evresindedir.

Bağırsak mikrobiyotası, genetik faktörler ve diye de genel nedenler olarak kabul edilse de ‘’insülin rezistansı’’ her zaman ön plandadır. İnsülin direnci (İD) stratejik bir konumdadır. Bunun bir önceki aşaması ise obezitedir. Uzun yıllar süren obezite sonuçta mutlaka ve mutlaka KYa dönüşecektir.

Karaciğerde biriken toksik lipitler; doymuş yağ asitleri (palmitat ve  stearate), diaçilgliserol, seramidler, , lizofosfatidilkolin ve serbest koleteroldür. Burada Palmitat olarak geçen şey. Palm yağıdır. Yani palmiye yağıdır. Bunun zararları ve ısıtıldığında ne kadar zararlı olabileceği yönünde yayınlar bulunmaktadır. Son zamanlarda o kadar zararlı değil diye karşı görüşler olsa da işlenmiş ve paketlenmiş tüm ürünlerden bol miktarda aldığınız emin olabilirsiniz. Bakın kendi kendimize kazık atıyoruz ve bu tip gıdaları tüketiyoruz. Sonuçta karaciğer hücrelerinde biriken bu yağlar makrofajlar tarafından tutulmakta ve apoptosis ile ele ele giden bir iltihabi reaksiyonu başlatmak tadırlar.

KY’da iltihabi reaksiyon son darbeyi vuran patolojik hamledir. TNF-α, IL-6, IL-8, kemokinleri ve monositleri olay bölgesine çağıran (monocyte chemotactic protein)(MCP)-1 gibi maddeler olayı alevlendirir. İşin içine leptin ve adiponektin gibi hormonlarda karışır.

İltihabi reaksiyon sonrasında iyileşme dokusu gelişir. Fibrozis bir yerde iyileşme ve tamir dokusu olarak kabul edilse de karaciğer hücrelerinin ölümü ile aslında durumun ciddiyeti artar.

Bağırsak beyin iletişimin belirlemek için ‘’bağırsak beyin aksı’’ terimi kullanılır. Burada bir ‘’bağırsak karaciğer aksından bahsedebiliriz. Aslında bağırsak karaciğer aksı daha önceliklidir. Son zamanlarda ‘’bağırsak kalp aksı’’ lafını da duyarsanız şaşırmayın. Hastalıkların bağırsakta boşaldığını düşünmek doğru olabilir. Sağlam bir bünye yedikleri ile hasta olmaktadır.

Karaciğer yağlanmasında adiponektin, Leptin (doygunluk hormonu)  ve Resistin adlı hormonlarda sorumlu tutulmaktadır.Leptin hormonu ve insülin başlangıç aşamasından sorumludurlar.

Bağırsaklardan emilen besinler metabolizma için önce karaciğer geleceği için bu düşünce gayet sağlıklıdır.

Bağırsaklardan salınan özel hormonlar vardır.  Bu hormonlarda yağ metabolizmasında rolleri açısında KY için incelenmektedirler.

Karaciğer yağlanmasında sorumlu tutulan çok sayıda madde vardır. Gastric inhibitory polypeptide (GIP) , glucagon-like peptide-1 (GLP-1) karaciğerde glikoz üretimini ve yağ birikimini  azaltır lar. ,Fibroblast growth factor (FGF) 19 ve FGF15 ilginç isimli hormonlar karaciğerdeki yağ üretimini azaltır lar. Bu hormonların düzenlenmesinde safra asitleri de görev yaptığından bu bahsedilen bağırsak akciğer bağlantısı da gerçek bir zemine oturmuş olur.

Çok zaman öncesinde bağırsaklardaki bakteriler deki değişiklikler metabolik sorunlar neden olduğu araştrımalarda gösterilmiştir.

Proteobacteria, Enterobacteriaceae, Escherichia ve  Bacteroides gibi bakterilerin KY hastalarında daha fazla olduğu gösterilmiştir. KY temelinde hem bu mekanizmalar işin aslını öğrenmek ve tedavi oluşturmak için kullanılmıştır.

BAĞIRSAK GEÇİRGENLİĞİ

Bağırsak bizi dış etkenlerden koruyan bir sınırdır. bu sınırda özellikle geçirgenlik artışı bize sorun yaratır. Geçirgenliğin artışı ile ‘’geçiren bağırsak sendormu’’ gelişir. İşte bağırsak mikrobiyotası oluşan değişiklikler besinlerin bağırsaktan emilimi ve metabolizması üzerinde de oluşturduğu olumsuzluklar KY’da önemlidir.

 

8.KARACİĞER YAĞLANMASI İÇİN NELER YAPILABİLİR?

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ

İlk olarak fazla kilonuzdan ve yağlardan kurtulmanın gereklidir. İkinci olarak Akdeniz diyeti uygulanmalıdır. Sebze ve tahıl ağırlıklı beslenmelidir. Egzersizi hayatınızın bir parçası yapmalısınız. Bunun yanında şeker ve kolesterole yönelik ilaçlarda kullanılabilir.

KARACİĞER YAĞLANMASI VE EGZERSİZ

Fiziksel hareketsizlikte kurtulursanız basitçe metabolizmanın hızı artacağına düzenli egzersiz önemlidir. Haftada 150 dk yürüyüşü yani günlük 20 dakikalık yürüyüşü ilk aşama olarak gerçekleştirip sonrasında artırmalısınız.

Kilo verilmesinde en önemli nokta normal kilonuzun en fazla %10 olacak şekilde bir kiloya gelmeniz gerekmektedir. bunu bir kez daha anımsatmak isterim. Bu egzersizler hem yağ birikimi hem de buna bağlı kalp damar hastalığı riskleri azaltacaktır.

KARACİĞER YAĞLANMASI VE OBEZİTE

İlk önce fazla yağlarınızdan kurtulmanın gerekir. Fazla kilolarınızdan %5-10 oranında kurtulmak bile karaciğer yağlanması için yararlıdır. İlk hedef bu olmalıdır. ikinci hedef ise normal kilonuzun %10 fazlasına kadar zayıflamaktır. Bu ilk aşamada daha yararlıdır. Hedef tabi ki ideal kiloya düşmektir.

  1. KARACİĞER YAĞLANMASI İÇİN DİYET
  • Diyet için öncelikli olarak omega-3 (balık ve deniz ürünleri) tüketimine ağırlık verilmelidir. Bu tarz beslenenlerde karaciğer yağlanmasında gerileme tespit edilmiştir.
  • Diğer önemli konu ise liften zengin beslenilmelidir. Bu açıdan sebze tüketimi önemlidir. 
  • Karaciğer yağlanması için Önerilen sebze enginardır. A ve B vitaminlerinin yanında antioksidan maddeler içerir.  İdrar akışını artırarak da kalp üzerinde olumlu etkiler sağlar. Enginar tüketimi ayakları yere basan diyet önerileri nden biridir.
  • Diyetteki şekerler (glikoz ve fruktoz (meyve şekeri ) azaltılmalıdır. Ölçülü meyve tüketimi gereklidir.
  • Tüketilmesi gerekenler.  C vitamini içeren gıdalar glutatyon üzerinde antioksidanlar yararlıdır. Limon ve narenciye yararlıdır.   
  • Tükettiğiniz karbonhidratın yarısı tahıllardan olmalıdır. 
  • Fermente gıdalar
  • Zeytinyağı, 
  • Sarımsak
  • Chia ve Keten Tohumu,
  • E vitamini zengin besinler: Kırmızı dolmalık biber, Ispanak fıstık ve fındık
  • Kırmızı eti fazla tüketmeyiniz.
  • İşlenmiş gıda ve unlu mamullerden uzak durunuz.
  • Brokoli ve brüksel lahanası (sülfür içeriği ile karaciğere yardımcıdır)
  • Yemek pişirme şeklinizi değiştirin.  Fırında ve haşlanmış yemekleri tercih ediniz.

 

Tüketilmesi gerekenler.  C vitamini içeren gıdalar glutatyon üzerinde antioksidanlar yararlıdır. Limon ve narenciye yararlıdır.   

Karaciğer yağlanması için Önerilen sebze enginardır. A ve B vitaminlerinin yanında antioksidan maddeler içerir.  İdrar akışını artırarak da kalp üzerinde olumlu etkiler sağlar. Enginar tüketimi ayakları yere basan diyet önerileri nden biridir.

10.KARACİĞER YAĞLANMASINI ÖNLEYEN KÜR

Bunun yanında Elma sirkesi, Zerdeçal,  Sarımsak, brüksel lahanası ve yeşil çay tüketilmesi önerilir.

  1. KARACİĞER YAĞLANMASI İÇİN İLAÇ TEDAVİSİ NEDİR?

Karaciğer yağlanmasına ilaç var mı? Karaciğer yağlanmasında aktif olarak kullanılan özel ilaç yoktur. Dolaylı yollardan etkili ilaçlar vardır. bu ilaçları ancak doktor kontrolünde kullanabilirsiniz.

Bu ilaçlar; E vitamini, pentoksifilin, Şeker ilaçları (metformin ve pioglitazon) , Kolesterol ilaçları (statinler ve fenofibrat) ve Urodikolik asittir. 

E VİTAMİNİ

Vitamin E bu konuda en çok çalışılan vitaminlerden biridir.. Bu konuda hemen hızlı davranarak vitamine almaya koşmayınız. Şeker hastalığı olamayan ve biyopsi ile karaciğer yağlanması tanısı almış olanlar için günde 800 mg vitamin E yararı olabilir. Günümüzde 400 mg gün E vitamini önerilmektedir.

Bunun yanında deneysel olarak çok sayıda ilaç üzerinde çalışılmaktadır. Aşağıdaki ismi zor olan ilaçların listesini size detay bilgi olarak sunuyorum.

  • Farnesoid X Receptor (FXR) denilen reseptörleri engelleyen Obetikolik Asit
  • Peroxisome Proliferator-Activated Receptor (PPARs) Agonistleri
  • Glucagon-Like Peptide-1 (GLP-1) Agonistleri
  • Sodium/Glucose Transport Protein 2 (SGLT2) Inhibitorleri
  • Thyroid Hormone Receptor Beta (TRβ) Agonistleri
  • CCL Receptor Type 2 (CCR2) and Type 5 (CCR5) Antagonistleri
  • Fibroblast Growth Factor-19 (FGF19) Analoğu

PENTOKSİFİLİN

Pentoksifilin (Trental) fosfodiesteraz inhibitörüdür.  Antioksidan ve antienflamatuar etkisi olan bir ilaçtır. Pentoksifilin ve Metformin beraber de kullanılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır.

ŞEKER İLAÇLARI 

Metformin (diaformin) sık kullanılan şeker ilaçları ndan birisidir. Metformin de KY için kullanılmıştır. Amaç şeker metabolizması üzerinden karaciğer yağlanması ile mücadele etmektir.

Piogliatozon (Glifix ve Dropia) ile birlikte Vitamin E (800 mg/gün)  beraber KY için kullanılmıştır. Yeni şeker ilaçları bu konuda önemli aşamalarından birisi olmuştur.

KOLESTEROL VE TRİGLİSERİD İLAÇLARI

Bildiğiniz üzere Kolesterol ve Trigliserid KY için temel gıdalardır. Bunları önlemek için hem statinler hem de fenofibrat kullanılır. Kolesterol ilaçları hem ciddi kas ağrısı hem de karaciğer enzim yüksekliği yapabilir. Bu yüzden bu ilaçlar ile birlikte düzenli olarak kan testleri yapılmalıdır. Kolesterol düzeyi düşürüldüğünde ilaçlara ara verilebilir.

URSEODOKSİKOLİK ASİT (UDKA)

Ursodeoksikolik asit (Urodin, Urofalk)), bağırsak bakterilerinin metabolik yan ürünü olan bir safra asididir.  Safra taşı oluşumunu önlemek için kullanılır. Bu açıdan karaciğer yağlanmasında kullanılmaktadır.

D VİTAMİNİ

D vitamini düşük olanlarda yağlı karaciğerin ilerleme şansı daha yüksektir. Bunun için eğer D vitamininiz düşükse mutlaka yükseltmelisiniz.

PROBİYOTİKLER

Fermente gıdalar pek çok konuda olduğu gibi KY’da önemlidir. Probiyotiklerin olumlu etkileri gözlenmiştir.

Aşağıdaki geniş listedeki bakterileri sadece bilgi için veriyorum fazla takılmayınız. Kafanızı karıştırmayın. Probiyotiklerin bence kralı olan kefir bu alanda da kullanılabilir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKLAR

  • Yağlı Karaciğer Hastalığı. Karciğer Hastalıkları Vakfı.  https://www.tkad.org.tr/2019/10/yagli-karaciger-hastaliklari.pdf