Size geçmişten gelen ve benzerlikler bulabileceğiniz iki öykü anlatacağım.
Bir Türkiye’nin paşası Zeki Müren diğeri ise kendisini taklit ettiğini söylediği Amerikalı şarkıcı Liberace.
Bu iki renkli öykünün yaşam şekli ve sağlık açılarından farklı ve benzer yönlerini görebileceksiniz.
İki farklı şöhret öyküsü, Yorum sizin.
Amerikalı şarkıcı Liberace piyanist olarak girdiği gösteri dünyasında şöhreti. 1950’lerde TV’de yakaladı. İlk defa yılbaşı gecesi TV’a çıktıktan sonra haftada 10 000 mektup alan ve iki yılda 7 milyon dolar, evet doğru duydunuz yedi milyon dolar kazanan bir yıldıza dönüştü.
Las Vegas otellerinin vazgeçilmez şov yıldızı oldu. Liberace tüm bunları kısa zamanda başarırken renkli kıyafetleri ve makyajının ardında Amerika’daki o dönem için tüm kalıpları yıkan yıldız olarak zirveye çıktı.
Eşcinsellik suçlamalarına şiddetle karşı çıktı hatta koyu bir Katolik olarak papayı bile ziyaret etti. Bir Londra ziyaretinde verdiği röportajda eşcinsel olduğunu ağzından kaçırdı. Röportaj yayınlanınca da gazeteciyi mahkemeye verdi. Mahkemede eşcinsel olmadığına yemin etti. Günlerce gazetelerin manşetlerini süsleyen bu mahkemeyi geride bırakarak hayatına devam etti.
Liberace tüm bunlara karşın gösterişli hayatından vazgeçmedi. Sahneye Rolse Royce ile çıktı. Yanında genç erkek arkadaşları ile boy gösterdi. Başka bir skandal patladı. Zorla evinden attığı arkadaşlarından biri kendisini dava etti. Zorla estetik operasyon yaptırıldığını öne sürerek 380 milyon dolar tazminat istedi. Ama sonuçta 95 000 dolar, bir spor araba, bir Rolse Royce ve iki köpeğe anlaştı.
Liberace o dönemde pek çok yıldız ile fotoğraflar verdi.
İşte bunlardan birsinde Michael Jackson.
Diğerinde ise yakın arkadaşı olduğunu söylediği Donald Trump.
Liberace AIDS’in keşfi üzerine bir kez daha gündeme geldi.
4 Şubat 1987’de evinde geçirdiği bir kalp kriz sonucunda öldüğü haberi ajanslara düştü. Kalp krizinin sebebi de fazla kilolu olduğunu düşündüğünden iki hafta sadece karpuz yemesi gösterildi.
Özel doktoru bir rapor hazırlayarak cenaze iznini imzalamasından hemen sonra yakılmak üzere krematoryuma gönderilirken otopsi kararı alındı. Otopsi sonucunda AIDS’e bağlı fırsatçı bir akciğer enfeksiyonu sonucunda öldüğü ortaya çıktı.
Liberace servetini bıraktığı vakıf ve müze bugün Las Vegasd’da halen faaliyette. Evi müze olarak kullanılıyor.
Zeki Müren ise 1952 yılında güzel sanatlar akademisinden mezun olduktan sonra ciddi bir konservatuvar eğitimi aldı. İlk defa İstanbul radyosunda program yaptıktan sonra herkesin radyodan duyduğu ve zarif Türkçe konuşan bu genç büyük ilgi çekti. İnsanlar meraklarını ancak gazete ve dergilerden fotoğraflarda giderebiliyorum. Yeşilçam hemen altın madenini keşfetti. Hemen filmler başladı. 1953 yılında ilk filmi ‘’ Beklenen Şarkıyı çekti. Sinemalarda kalabalıktan can çerçeve aşağıya indi. Artık aynı zanda bir film yıldızı olmuştu.
1970’lere kadar yılda bir film çekmeye devam etti. Kendi bestelediği şarkılarda plak satışlarında en çok satanlar listesinde zirveyi kimseye bırakmıyordu.
Gazinolarda da sahneye çıkıyordu. Ardından da İzmir fuarında yüksek ücretler ile sahneye çıkmaya başladı. Büyük ilgi gördü. Sahneye kendi tasarımı olan kıyafetler ile çıktığında her gün gazetelerde manşet oluyordu.
Liberace’nin aksine özel yaşamı ile hiçbir zaman gündeme gelmedi. Kendisinin Liberace’yi taklit ettiği iddiasına ‘’ benim yıllar önce çizdiğim kıyafetleri’’ giyiyor diye cevap vermişti.
Bir koruyucu zırh içinde yaşadı. Eşcinselliğin ağza bile alınmadığı dönemde toplum tarafından sempati ile karşılandı. TRT’nin tek kanal olduğu dönemde, yılbaşı ve özel günlerde seyirciyle buluşuyordu.
Bu konserlerinde daha farklı, ciddi kıyafetler giyiyordu. Smokin tercih ediyordu. Duru Türkçesi ile konuşmasına insanlar bayılıyordu.
Zeki Müren şeker hastasıydı. Kalbinde koroner damarlarında daralmalar vardı. Ağır bir koroner arter hastasıydı. Aktif çalışmayı bırakarak bodruma yerleşti.
Borum paşası olarak anılmaya başladı. Evinin kapısı her zaman açıktı bodruma gelenler onun evini ziyaret ederdi.
1991 yılından itibaren tamamen inzivaya çekildi. Giderek kilo almaya başladı. Sağlık sorunları ağırlaştı.
1996 yılında İzmir’de kendisi için özel hazırlanan bir TV programında kalp krizi geçirerek hayata veda etti.
Tüm mal varlığını TEV ve Mehmetçik Vakfına bıraktı.2002 yılında memleketi olan burada Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi açıldı. 2016 yılına kadar 2 631 öğrenciye burs sağladığı TEV tarafından açıklandı.
Bodrum’daki evi halen müze olarak kullanılıyor.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş.
Yeni neslin pek tanımadığı zeki Müren halen tam sevdalılarının vazgeçilmez bir kaynağı olmaya devam ediyor. Zeki Müren 600 aşkın plak ve 300’ü aşkın bestesi vardı.
Güçlü ve tanınmış bir kişi olmanın avantajını kullanarak yaşamıştır.
Gizli özel hayatını Türk insanın bilmediği ama geçmişte belki günümüze göre daha hoşgörülü olduğumuzun kanıtı olarak müzisyen olarak tarihe geçmiştir.