Bize özgü bu deyim şimdi anlatacağım öyküye çok uygun geldiğini düşündüğümden bu başlığı kullandım.
Öykü bize Marie Curie’nin Fransız Bilim Akademisi tarafından kadın olması yüzünden nasıl dışlandığını anlatıyor.
Radyasyon denilince aklımıza ‘’Madam Curie’’ gelir. Marie Curie Polonya’dan Fransa ya göçmüş bir bilim insanıdır. Polonya’da üniversiteyi bitirdikten sonra 24 yaşında kardeşinin yanına Paris’e gider. Bilimsel çalışmalarının orada sürdürür.
İki element bulur birine Radyum diğerine ise ülkesinin ismini verir. Polonyum. Curie ülkesine çok bağlı ve milliyetçi bir kadındır. Rus işgali yüzünde uzaklaştığı topraklarını onurlandırmak istemiştir.
1903 yılında eşi ve bir meslektaşı ile beraber ‘’radyoaktivite’’ konusunda Nobel Fizik ödülü alır. Nobel ödülü alan ilk kadın olur. 1906 yılında Sorbonne Üniversitesinde profesör olur ama çalışmalarına ara vermez. İki element bulur birine Radyum diğerine ise ülkesinin ismini verir. Polonyum. Curie ülkesine çok bağlı ve milliyetçi bir kadındır. Rus işgali yüzünde uzaklaştığı topraklarını onurlandırmak istemiştir. Nobel ödülü aldığı yıl eşini bir kazada kaybeder. 1911 yılında bulduğu iki element ile bu sefer Nobel Kimya ödülünü alır.
Buraya kadar öykümüz güzel gidiyor değil mi?
Bu kadar başarılı olan ve iki Nobel ödülü kazanmış Fransız vatandaşı Marie Curie doğal olarak Fransız Bilimler Akademisine aday gösterilir. 23 Ocak 1911 tarihinde yapılan oylama sonucunda seçimi kaybeder yerine başka bir kişi seçilir. Fransız Bilimler Akademisi ‘kadın’’ üye istemeyen muhafazakâr bir yapıdadır. Basında bu seçim sonuçları tepkilere ve tartışmalara neden olsa da sonuç değişmez. Bu ‘’kadın üye’’ istemeyen yapının kararında radyoizotop Fransa’ya değil Polonya’ya adanmasının bir katkısı da olabilir. Bunu sonra göreceğiz.
Aynı yıl tarih akademiye tarihsel bir tokat atar. Bulduğu iki element ile bu sefer Nobel Kimya ödülünü alır. Curie çalışmalarına devam eder. 1.Dünya savaşında mobil röntgen ünitelerinin kurulmasına katkı sağlar. 1934 yılında radyasyona bağlı Aplastik Anemi hastalığından öldüğünde hala akademi üyesi değildir. Akademi ilk kadın üyesini 1962 yılında seçer. Marguerite Perey Francium elementini 1962 yılında bulduktan sonra akademi üyeliğine seçilir. Önemli ayrıntı ise Marguerite Perey’in Marie Curie’nin öğrencisi ve akıl hocası olmasıdır. Marguerite Perey de maalesef 1975 yılında kanserden vefat eder.
Öykünün başlığına geri dönersek belki de Marie Curie hiç Fransız olamadı hep Polonyalı olarak kaldı. Kadın olmanın bedelini de tadarak yaşadı. Fransız Bilimler Akademisi
Bu yazıyı PBS yazarı Dr.Howard Markel’in Curie’nin akademi tarafından rededilmesinin yıl dönümü nedeniyle kaleme aldığı yazıdan derledim.
Teşekkürler.
