Covid 19 ile dünyanın mücadele ettiği bu günlerde rakamlar dikkat ile takip ediliyor. Ülkemizde halen birinci dalga bitmedi ve ikinci dalgayı bekliyoruz. Umarım bu tatil dönemi beklenildiği kadar olumsuz etki yapmaz.

Amerika ve Fransa 1980’lerde AIDS yüzünden bir bilimsel savaşa girmişti. Bu sadece bilimsel bir savaş değil, ucunda ciddi ekonomik kazançlar olan bir savaştı. Aslında bilimsel araştırmaların nasıl bir kazanç sağlayabileceği konusunda da iyi bir örnek olduğu için sizlere aktarmaya karar verdim.

AIDS rakamlarını isterseniz bir covid 19 ile karşılaştıralım. AIDS dünyada 32 milyon kişiyi öldürdü. Yaklaşık 75 milyon kişi enfekte etti. Sadece 2018 yılında AIDS yüzünden yaşanan ölümlerin sayısı 800 000’e yaklaşıyor.

Gelelim bu savaşın kahramanlarına; öykümüzün Amerikalı kahramanı Dr.Frank Gallo Virüsler konusunda bir uzmandır. Virüsler ve onların oluşturduğu kanserler konusunda çalışmaktadır. 1984 yılında bir dizi araştırmanın sonuçlarını yayınlanıyor. Retrovirus ailesinden yeni bir üye tespit ediyor ve ona HTLV-III (İnsan Lösemi Virüsü) adını veriyor. Bu virüs bu gün bildiğimiz AIDS yani HIV virüsüdür.  Sonradan anlaşılıyor ki Fransa’daki Pasteur Enstitüsünde bir yıl önce Dr. Luc Montaigner aynı virüsü bulmuş. Onlar ise bu virüse farklı bir ad vermişler. LAV yani Lenfadenopati Virüsü demişler. Hemen ardından bu virüsün AIDS ile ilgisi saptanır, saptanmaz işin içine para girmiş. Neden mi? AIDS için testler yapılacak ve test içinde virüsün patent hakkından milyonlarca dolar para kazanılacak o yüzden. Hemen Fransızlar Amerikan mahkemelerine başvurarak bir dizi dava açıyorlar. Bunun patenti bize aittir. ‘’Önce biz bulduk diye.’’ Dr.Gallo Amerikan Hükümetinin bir kuruluşunda çalıştığından işin taraflarından birisi de haliyle Amerikan Hükümeti oluyor.

”BÜYÜKLERİN SAVAŞI”

İlerleyen günlerde ortaya çıkan şaşırtıcı bir gerçek daha var. Dr.Gallo kendisi daha önceden Fransızlar tarafından bulunan bu virüsten bir örnek istediği ve Fransızların da kendisine örnekleri gönderdiği ve hatta üretilen ve yeni diye pazarlanan virüsün bu olduğu iddia ediliyor. Dr.Gallo ise biz bu virüsü bir havuzdan elde ettik. İçerinde bu da olabilir diye bir noktada itiraf ediyor.

İş dallanıp budaklanınca Amerikan Başkanı Reagan ve Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand bir araya geliyorlar ve patent haklarını yarı yarıya paylaşan bir anlaşma imzalıyorlar.

Sonuçta iş çözümlenmiş diyeceksinizi evet çözümlemiş ama öykü bitmemiş.

2008 yılında Nobel Ödülü Luc Montaigner’e veriliyor. Dr.Gallo es geçiliyor. Bunun sebebinin de Montaginer’in virüsü önce bulması olarak açıklanıyor. Burada bilmediğim başka bir noktayı da öğrendim. Nobel Komitesinin ödül toplantı tutanakları 50 yıl mühürlü kalıyormuş. Yani içeride ne konuşulduğunu saklıyorlar bu gizliliği de anlamış değilim.

Ödülden sonra Dr.Montaigner bir açıklama yapmış.

‘’Önemli olan AIDS hastalığının ve etkeni olan virüsün bulunmasıdır. Nobel Ödülü içinde Dr.Galo için üzgünüm ‘’ diye diplomatik bir ok atmış.

Bu öykünün temelinde bilimsel üretim ülkelerin temel üstünlüğünü gösterir. Bilimsel üretim de mutlaka ekonomik bir geri dönüş olur.

Bunu Covid-19 aşısı piyasaya çıktığında bir kez daha göreceğiz.

https://www.youtube.com/watch?v=iNHCE9kAc5k

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz