HYPATIA

Öykümüze başlamadan önce filmin 2009 yapımı olduğunu söyleyelim. Başrolde Rachel Weisz yönetmen olarak Alejandro Amenabar görev yapmış.

Film başta Goya festivali olmak üzere önemli film festivallerinde aday olmuş ve ödüller kazanmıştır. Öykümüz İskender kadar uzanmaktadır. Çünkü İskender’in kurduğu İskenderiye şehrinde film geçmektedir.

Hypatia

Büyük İskender Makedonya kralının oğludur. Kral İskender’i yetiştirişken ileride Yunanlılar ile başa çıkabilmesi için iyi bir eğitim almasını ister. Bunun için öğretmen olarak Aristo’yu seçer. Aristo’nun yanında İskender bilginin ve kitapların gücünü öğrenir. Her şeyi sorgulamak gerektiğini ve erdemin ancak bilginin gücü ile yükseleceğine inanır. Hiçbir zamanda bilginin gücünü unutmaz.

Mısırı feshettiğinde Nil kenarında kurulu şehirleri görünce bir kent görmek ister.  Yer olarak bugünkü İskenderiye’nin olduğu yeri seçer. Burası hem ticaret yolu üzerindendir hem de Yunanistan’a ve Makedonya’nın karşısındadır. Böylece topraklarına karşı duyduğu özlemi belirtmek ister. İskenderiye’nin sadece ticaret ile değil aynı zamanda bilim ile tanınmasını arzu eder.

Şehrin kuruluşu için en güvendiği generale Ptolemy’i seçer. Ptolemy sıfırdan mimari olarak şehri kurarken aynı zamanda Fizik, Astronomi, Metamatik ve Felsefe konularında çalışan öğretmenleri toplar ve onlar için bir kütüphane inşa eder. Burası Sarapeum olarak anılır. Bir okul ve araştırma merkezidir.

İSKENDERİYE

iskenderiye
İskenderiye

Ptolemy Kitaplar getirtir ve bunların bir kopyasını çıkarttırarak kütüphanede saklanmasını ister.  Hatta gelen gemilerdeki tüm kitaplara el koyar. Böylece kütüphane zenginleşir. Dünyadaki tüm kitapların toplanmasını ister.  Bilgilerin yazılı olduğu değişik kitapların bulunmasını ister. Kütüphanenin dünyanın o zaman kadar elde ettiği tüm bilgilerin toplanacağı ve insanların bu bilgileri öğrenmek için İskenderiye’ye geleceğini düşlemektedir.

Böylece başta Yunan olmak değişik uygarlıkların bilimsel çalışmaları ve üzere bilgileri burada toplanır. Şehrin nüfusu 50 000 ulaşırken kitap sayısı ise 100 000’i bulur.

Bu girişimler sonrasında İskenderiye sadece tüccarların değil, öğrenci ve öğretmenlerin merkezi olur. İskenderiye bu sayede Asya ve Yunanistan arasında bir köprü oluşturur.

İskender’in ölümünden sonra ise İskenderiye’yi karanlık günler bekler. Kleopatra Sezar ile birlikte şehri ele geçirmek için saldırır. Sezar şehrin yakılmasını ister ve sonuçta kütüphane de yanar.

Fakat Sarapeum adlı müzenin bir parçası ayakta kalır. Elde kalan kitaplar ile şehir geleneğini Roma hükümdarlığı altında devam ettirir.

Bu aslında Moğollar tarafından Bağdat’ın yakılıp yıkılmasına benzer. Fırat nehrinin kitaplar ve öldürülenler yüzünden mürekkep ve kan renginde olduğu söylenir. Ama İslam medeniyeti bu olaydan büyük darbe alır.

KANLI SON

Hypatia
aydın kadın

İskenderiye’de ise bu olmaz. Çünkü şehrin genetiğinde artık bilgi vardır.  Eski şaşalı günleri kadar olmasa da şehir yeniden yükselir. Filmde MS 4.YY’ da Hypatia ile başlar. İskenderiye eski şöhretine kavuşmaya çalışmaktadır.

Hypatia erkekler arasında sivrilen ender kadınlardan birisidir. Theon adlı matematik öğretmenin kızıdır.  Babasının en iyi öğrencisidir. Babası istekli kızını teşvik eder. Sonrasında ise Hypathia ilk kadın öğretmen olur. Öğrencileri tarafından çok sevilir. Öğrenciler dört bir yandan okuluna gelirler. Kütüphane öğrencilerin ve öğretmenlerin beraber yaşadığı bir yaşam alanı olarak parlamaktadır.

Bu dönemde ise Roma imparatorluğu Hıristiyanlığı kontrol etmeye çalışmaktadır. Bu çabalarının boşa çıkacağını görmeleri ile Hıristiyanlık İskenderiye de güçlenmeye başlar. Şehrin içinde Hıristiyanlar güçlerinin arttırırlar. Tartışmalar baş gösterir.  Çünkü şehirde hala güçlü paganistler ve Yahudiler vardır.  Roma ise Hıristiyanlığı yenemeyeceğini anlamış ve isyan korkusundan Hıristiyanlara giderek daha hoşgörülü davranmayı ana politikaları haline dönüştürmektedirler.

Hıristiyanlar güçlerini şehrin yönetimi üzerinde her fırsatta denerler.  Sokakta yapılan tartışmalarda öne çıkan papaz Cyril ilk hedef olarak Yahudileri seçer. Yahudiler ticareti ellerinde bulunduran bir azınlıktır. Hıristiyanların günlük sataşmaları zaman, zaman saldırılara dönüşür. Yahudiler çaresizce dertlerini şehri yöneten Romalılara anlatmaya çalışırlar. Her girişimleri başarısızlıkla sonuçlanınca Yahudiler şehirde Hıristiyanlara karşı kendi alanlarını savunmaya çalışırlar.

Hıristiyanların tek klisesinde bir gece yangın çıkar. Yahudiler bunu bir şansa çevirerek Hıristiyanların gücünü ortadan kaldırmayı denerler. Yangını söndürmeye çalışan Hristiyanları engellemeye çalışırlar. Hatta bir kısmını öldürürler.  Bu direniş Hıristiyanların şiddetli bir karşılık vermesine yol açar. İntikam içinde Yahudilere saldırırlar. Orta yolu gene Romalılar bulurlar. Yahudiler şehirden sürülürler.

Cyril geride kalan paganistleri ve merkezleri görünen Sarapeumu ve kütüphaneyi tartışmaların yeni konusuna dönüştürür. Pagan tanrılarının heykelleri Kütüphanede bulunmaktadır. Kısa zamanda Paganistler ve Hıristiyanlar arasında gerilim tırmanır. Hâlbuki Paganistler ve Hıristiyanlar beraber öğrenim görmektedirler. Kütüphanede öğretmenler ayrışmanın kendilerini yok edeceğini ve beraber yaşayarak barışa ve refaha ulaşabileceklerini söylemektedirler. Bu yaklaşımlarına karşın Hıristiyanlar din adına Pagan heykellerini yıkmak için kütüphaneye saldırırlar.  Hıristiyanları Romalı askerler durdururlar.

Hıristiyanlar Sarapeumu ele geçirmezler. Ama bir kuşatma başlatırlar. Olaylar imparator Theodusus’a kadar ulaşır. İmparator bilindik bir şekilde ortalığı sakinleştirmek için bir çözüm arar. Paganistleri suçlar ama onları affeder. Hıristiyanların ayaklanmasından korktuğundan Sarapeum’u Hıristiyanlara verir. Hıristiyanlar içeri girer ve Sarapeum’un ismini aldığı pagan tanrısı Sarapeus’un heykelini ve kütüphaneyi yağmalarlar ve kitapları yakarlar. Artık Hıristiyanların önünde bir engel kalmamıştır.

Bu gelişmelerin ardından kısa bir süre sonra Roma barbarlar tarafından işgal edilir. Roma imparatorluğu çöker. Doğu Roma Bizans imparatorluğu kurulur.

İskenderiye artık Bizans’a bağlıdır. Bizans ksıa sürede Hıristiyanlığı resmi dini olarak kabul eder. Hypatia ise hala şehirde saygı görmesine karşın dünyanın sonunun geldiğini düşünmektedir.  Ama hala onu koruyanlar vardır.

Bunların içinde en önemli kişi İskenderiye komutanı ve bir zamanlar onun öğrencisi olan Aresteses’dir. Komutan aslında dengeleri gözeten bir politikacı gibi davranır. Ama Hıristiyanların içinde güçlenen bir papaz Cyril şehrin tek hâkimi olmak ister. Bunun önündeki engel Arestes’dir. Cyril önce şehirdeki Yahudileri hedef alır.

Hıristiyanlar güçlerini şehri yönetimi üzerinde her fırsatta denerler.  Şehirde ayrıca bir Yahudi azınlık vardır.  Hıristiyanlar ilk hedef olarak Yahudileri seçerler. Yahudiler ticareti ellerinde bulunduran bir azınlıktır. Hıristiyanların günlük sataşmaları zaman zaman saldırılara dönüşür. Yahudiler çaresizce dertlerini şehri yöneten Romalılara anlatmaya çalışırlar. Her girişimleri başarısızlıkla sonuçlanınca Yahudiler şehirde Hıristiyanlara karşı kendi alanlarını savunmaya çalışırlar.

Hıristiyanların tek klisesinde bir gece yangın çıkar. Yahudiler bunu bir şansa çevirerek Hıristiyanların gücünü ortadan kaldırmayı denerler. Yangını söndürmeye çalışan Hristiyanları engellemeye çalışırlar. Hatta bir kısmını öldürürler.  Bu direniş Hıristiyanların şiddetli bir karşılık vermesine yol açar. Bu durumda öfkelenen Cyril Yahudilerden intikam olur çoğunu öldürtür ve kalanları Romalılar tarafından şehirden sürülürler.

İskenderiye’nin komutanı Aresestes ise Hıristiyan ayaklanmasından korktuğundan sessiz kalır.

Hypatia tüm olanlardan sorumlu tuttuğu Arestesden Cyril’in tutuklanmasını ister. Gerçekte şehirde hala belli bir konumu olan tüccarlar ve Hypatia Aresteses ‘i desteklemektedir. Aresteses yine hiçbir şey yapmaz. Sonuçta Cyril son hamlesini yapar ve Hypatia’yı cadı ilan ederek kendilerine teslim edilmesini ister. Karışık ortamda Arestes Hypatia’yı koruyamaz. Eski esirlerinden biri Hypatia’yı bıçaklayarak öldürür.

Filmde olay böyle anlatılmasına karşı gerçekte böyle olmamıştır. Hypatia Hristiyanlar tarafında önce soyulur, işkence edilir ve taşlanarak öldürülür. Kolları ve bacakları kesilir. Şehrin sokaklarında parçalanmış cesedi gezdirilir.

Aresteses Cyril’in görevi terk etmesi üzerine şehrin tek hâkimi olur.  Tüm bu olayların sorumlusu Cyril ise sonradan Papalık tarafından aziz ilan edilecektir.

Bilim tarihi yazılırken mutlaka Hypatia anımsanır ve onurlandırılır. Hypatia bilim dünyasının ilk kadın şehidi sayılır. Hypatia baskılara karşın boyun eğmemiştir. Film Hypatia’nın öyküsü anlatırken aslında dünyada süregelen tüm olayların özü anlatmaktadır.

Günümüzde ise İskenderiye’de kütüphane modern bir yapı ile anımsanmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz