Kalp Damar Hastalıkları gelişiminde damar sertliğinin (ateroskleroz) gelişiminde ve tedavisinde tartışmalar sürüyor. Her şey dört dörtlük açıklanmış durumda değil. Yoğun bir şekilde devam eden araştırmalardan size farklı bir yönü sunmak istiyorum. Ağır metaller.
Ağır mertallerin soluduğumuz havadan, içtiğimiz sudan, yiyeceklerimzide ve yiyeceklerimiz sakladığımız kaplardan ve pişirme araçlarında vücuda girdiği ve biriktiği biliniyor.
Ağır metal denildiğinde akla kurşun, arsenik, kadmiyum ve nikel geliyor. Eğer 5 gram/ metreküpten fazla ise bu konudan bahsetmemiz gerekir. Dünyamızda bol miktarda insan vücudunda ise az miktarda bulunması gerekiyor.Peki insanlara nasıl giriyor. Bu konuda baş şüpheli toprak eve toprak ve malesef sebze ve meyveler. benim gibi bitkisel beslenme taraftarı olan birisi için kötü haber. Bu konunun temeli hem toprağın hem de sulamada kullanılan suyun kirlenmesi diyebiliriz. Toprağın suçu yok. Onu endüstriyel atıklar ile kirleten yine biziz.
Sağlık açısından insanı sıkıntıya sokan metallerin başında arsenik, kadmiyum ve nikel geliyor (1). Bu metaller vücutta kronik dejenerasyon (bozulma) yapıyor. Bozulan sistemlerin başında sinir sistemi, karaciğer, böbrekler ve etkiler açısından anne karnında bozulma( teratojenik) ve kanserojen etkiler sayılabilir (2). Peki bu etkileşim nasıl oluyor kabaca çeşitli enzimlerin, antioksidan metabolizmanın bozulması ile birlikte oksidatif stress, zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmaması, genetik ve glutatyon gibi koruyucu protein sülfidrilllerinin azalması yapıda hasar şeklinde özetlenebilir (4). Damar sertliğinin ve daralmaya yol açan plağın oluşumunda günümüzde iltihabi reaksiyon teorisi daha ağırlık kazanmıştır(5). Yıllar süren ağır metal birikiminde en azından yüksek düzeyde kalsiyum birikimi ile birlikte üstlendiği rol dikkat çekmektedir. Ağır metaller sağlığı olumsuz etkiliyor. Peki acaba kalp damar hastalıklarının gelişiminde bir rolleri var mı? damar sertliğinin oluşumunda damar duvarında oluşan hasara karşı gelişen bir reaksiyonun içindeki yeri nedir? Bu konu net bir şekilde açıklığa kavuşmamış olmamakla birlikte özeti şöyle verebiliriz.
- Endüstriyel atıkların suya karışması ve topraktan sebzelere oradan da insanlarda birikime yol açacak şekilde geçmesi sağlık açısından sorun yaratır.
- Bu sorun çevre sağlığının yeteri kadar denetlenmediği ülkelerde daha da önem kazanmaktadır.
- Koruyucu antioksidan mekanizmalarda yavaşlamaya neden olabilir.
- Damar sertliğinde tamir edici mekanizmalarında bu nedenden dolayı etkisiz kaldığı düşünülebilir.
- Omega 3 desteği için önerilen sebzelerde aslında içerdikleri endüstriyel atıklar ve ağır metaller nedeni ile gerçekte bir yandan yara ve bir yandan da zarara neden olabilirler.
- Bı konuda araştırmaya açık hem genel sağlığı ehm de kalp sağlığını etkileyecek çok geniş bir alan ve henüz cevabı verilmemiş çok sayıda soru bulunmaktadır (6).
Bundan sonra konu ile ilgilenenler için biraz daha detaya girmem gerekiyor. Bu bilgileri derlediğim makaleden elimden geldiğince kısalttığım bir özeti bir sonraki yazımda bulabilirsiniz.
KAYNAKLAR
- H. Hu, “Exposure to metals,” Primary Care, vol. 27, pp. 983– 996, 2000.
- D. Ibrahim, B. Froberg, A. Wolf, D. E. Rusyniak, “Heavy metal poisoning: clinical presentations pathophysiol- ogy,” Clinics in Laboratory Medicine, vol. 26, no. 1, pp. 67–97, 2006.
M. Valko, H. Morris, M. T. Croni